31 Aralık 2009 Perşembe

İran da gösteriler rejimi köşeye sıkıştırdı


İran’da Haziran’da yapılan seçimlerin ardından protesto denince akla silahlı polislerin silahsız göstericileri dövdüğü sahneler akla geliyordu. Ancak Pazar günü bu düzen değişti. Şii Müslümanların İmam Hüseyin’in ölümünü andığı gün olan Aşure günü İran’da rüzgarın dönüşüne Sahne oldu.

İnternet üzerinden elimize ulaşan fotoğraflar ve Video görüntüleri bu sefer göstericilerin polisleri kovaladığı, yakaladığını ve dövdüğünü gösteriyordu. Yol kenarında eli yüzü kan içinde oturanlar da Güvenlik güçlerinin üyeleriydi.

Belki bundan da önemlisi taraf değişikliğini gösteren fotoğraflardı: protestocuların omuzlarında taşıdığı üniformalı adamlar ellerinde muhalif hareketin sembolü haline gelen yeşil kurdeleler sallıyor.

NE OLACAĞI BELLİYDİ
Der Spiegel dergisinden Ulrike Putz, 27 Aralık’ta güvenlük güçleriyle muhalifler arasında ciddi çatışmalar yaşanacağının günler öncesinden belli olduğunu hatırlatıyor. Reformcuların ruhani lideri Büyük Ayetullah Hüseyin Ali Muntazeri’nin geçen hafta düzenlenen cenazesine katılan 1 milyon kişi İran’da muhalefetin gücüne işaret ediyordu.

Muntazeri’nin ölümünün yedinci gününde düzenlenen anma törenlerinin Aşure günüyle çakışmasıysa protestocuların duygularının daha da güçlenmesine ve bugüne kadarki kurban pozisyonlarını bırakıp saldırıya geçmelerine neden oldu.

Güvenlik güçlerinin dini bayram ateşkesine uymaması ise rejime sadakatlerinden şüphe edilmeyecek en muhafazakar İranlıların bile tepkisini çekti. Görgü tanıkları giyim kuşamlarından koyu Müslüman oldukları anlaşılabilecek kişilerin de protestocuların arasında olduğunu belirtti.

Putz, muhafazakarların rejime tavır almasının nedeni Cumartesi günü ayaklanma polisinin eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin konuşma yaptığı bir camiyi basması oldu. Mehdi Kerrubi, “Şah’ın rejimi bile Aşure gününe saygı gösterir ve çatışmayı Aşure sonrasına ertelerdi” dedi ve ekledi: “ İslam Devrimi’nin rejimi ellerini ulusun kanına buladı.”

CESETLER NEREDE?
Pazar günü kaç kişinin öldüğü hala net değil. Jaras gibi reformcu internet siteleri sekiz ile 10 arasında ölümden bahsederken İran’ın resmi yayın organları başta ölüm olmadığını iddia etmişti. Daha sonra 10 tanesi “tanınmış Devrim karşıtı teröristler”, beş tanesi de “şüpheli koşullar altında” ölen kişiler olmak üzere toplam 15 can kaybı bildirilmiş, 3 bin “ayaklanmacı”nın yakalandığı duyurulmuştu.

Hükümetin olayları daha da alevlendirecek cenazeler düzenlenmemesi için cesetleri ortadan kaldırdığı söyleniyor. Putz, analistlerin rejimin köşeye sıkıştığını ve gücünü yeniden kazanmak için elinden geleni yaptığını ifade ettiğini aktarıyor.

Musevi ve Kerrubi gibi muhalefet liderleri konumuna geçmeye zorlanan politikacıların karşı karşıya olduğu tehdit gün geçtikçe artıyor. İran parlamentosunun yargı komitesi başkanı Ali Şahruki Pazartesi günü yaptığı açıklamada “Liderler yaptıklarından sorumlu tutulmalı ve yargıç önüne çıkmalı” diyerek bu tehdidi açıkça ortaya koydu.

LİDERLER TEHLİKEDE
Aslına bakılırsa bugüne kadar bu yönde pek çok çağrı yapılmış ancak Tahran böyle bir hareketin hükümetin devrilmesine yol açacağından çekindiği için harekete geçen olmamıştı. Pazartesi günü Musevi’nin ve Kerrubi’nin en yakın destekçileri gözaltına alındı.

Aşure gününden üç gün sonra gerginlik sürüyor. Protestocular Muharrem ayının getirdiği hareketlilikten ellerinden geldiğince faydalanmak istiyor. Pazar günü atılan sloganlar tehlikeye rağmen rejim değişikliğine işaret ediyor: “Savaşacağız, öleceğiz, ülkemizi yeniden fethedeceğiz.”
İran'da gösteriler rejimi köşeye sıkıştırdı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.